1 Kasım 2010 Pazartesi

yalanın batsııın, yalancısııın

"Ilısu Barajımızın inşallah 2014 yılının ilk yarısında kazasız belasız tamamlanmasını diliyorum. Bakacaksınız ki dünyanın bir ucundan buraya artık turistler gelmeye başlayacak. Burası denize nazır bir Ilısu köyü olacak. Hasankeyf denize nazır bir ilçe haline gelecek". - barajla deniz yapmak, vay vay vay. biz gökçekten ankaraya deniz getirmesini beklerken, en fazla botanik parkını suyla doldurur filan diyoduk. ılısu barajının deniz olacağı aklımıza gelmemişti. ah belki deniz, göl ve okyanus gibi değişik su birikintileri arasında bi fark görmek gerekiyodur, belki belki. ara sıra bazı bazı. göl dediğin, acısı var, sodalısı var, deniz desen, tuzlusu var, derini var, sığı var. var oğlu var yani. ama derseniz ki "hayal değil uygulama!" orda söz bitiyor. bi nevi hazar denizi olcek, inşallah maşallah. bize de dünya mühendislik tarihine geçişimizi yaşlı gözlerle izlemek kalıyor.

mühendislik demişken, aç kapa parantez: bir diğer mucizemiz için bakınız marmaray. bakınız rica edicem: marmaray kazısı topkapı saray surlarını çatlatmış. çok ayıp topkapı, gölge ediyosun. müzeyi kapatalım bence de. kazıya devam.

ay neyse kafa karışmasın, ılısu demiştik.

Başbakan, İstanbul Taksim Meydanı'nda yaşanan patlamanın ardından yaptığı değerlendirmede, açılışını yaptığı Ilısu Barajı'nı örnek göstererek, bu oyunların temelinde 'Ilısu gibi barajların engellenmesi yatıyor' dedi - pazar günü 32 kişi ılısu barajı yapılmadığı için yaralanmış. 32 kişinin aileleri bu yüzden hayat boyu sürecek bi korku yaşadı. böyle bir deniz getirecek bize ılısu; barış denizi. dalgalarında ak güvercinler yüzecek. barajı yapınca, canlı bombalar milli yüzücü, kurbanlar turist olacak. 2003 yılındaki bombalamalar hangi bir baraj içindi bilmiyorum ama 60 kişi öldüğüne göre kesin muazzam bi projeydi, biz gerzekler engelledik. ne bilelim. hatta bakın 30 yıldır bi yerlerde öyle projeler engelleniyor ki akan kan durmuyor. keşke bilseydik. gerzeğiz, ondan.

aa bakın ama, bizden iyi bilenler var, örneğimiz asvan barajı olacakmış:
"Mısır'da 1902 yılında bitirilen Asvan Barajının suları altında kalacak onlarca eser testereyle parça parça kesilerek bir başka yerde yeniden kuruldu ve şu anda da Mısır'ın kültürel mirası olarak hizmet vermeye devam ediyor" - asvanı bi sonraki hikayede anlatalım; ama özet geçersek, asvan çölün ortasındaydı, kebanın 7 katı filandı ve kültür mirası koruma zamazingosundan ağır şekilde sınıfta kaldı. özet haber.

ah ama artık gerzek engellemesi ülke barışına köstek olmayacak canım şekerim, karabiberim. çünkü artık çevre ve orman bakanlığı ulusal barış çalışmalarını üstlendi. adeta milli güvenlik seferberliği :

Çevre ve Orman Bakanlığı, tasarının İkizdere ile hiçbir ilgisi olmadığını ve tasarıyla ilgili hazırlıkların eskiye dayandığını savundu. ah pek tabii. barajı yapan kurum, SİT kararı veren kurum olmalı. bu kurum da yürütmeye bağlı olmalı. bunun adı da AB olmalı. yemezler, ama sanırım ülke birlik beraberlik ve barışı sebebiyle, yemek lazım. bi şekilde, bilmiyorum. asıl çevreci onlar, onlar bilir. ben mesela, şuncacık halimle, sadece 2 sene verdiğim halde bile, şu adamlar kadar çevre bilmiyorum sarı şekerim, kalbine girerim. bak benim gibi ne dediğini bilmeyenler var. biz işte, cahil cühela, hatta barışa düşman, kalkınma karşıtı iç mihraklar. doğurmak yerine düşünmek filan, doğama ters işlere el atınca doğasever hükümet isyan ediyor bana.

ah bence, madem doğal sit kararı çevre bakanlığında, kentsel sit kararını da büyükşehir belediyeleri versin. evet evet. böylece her türlü tipitipten kurtuluruz.

başlıktaki şarkı da öyle bi şi ki bi kere okuyunca insanın ağzına takılıyor.
hadi hep birden, yeni baştan:
yalanın batsııın, yalancısııın....

Hiç yorum yok:

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker