30 Mayıs 2011 Pazartesi

ganimet

ezel evvel, parça pinçik biri oldum ben. bi şiler biriksin, bi şiler bi şilere eklensin. aklımın bi ucunda durur bu arayış (hadi hep beraber: possession obsessiooonn! yok öyle diil). minik tuhaf şeyler bulup, bi rafa dizeyim. arkadaşlarım ziyarete gelince sözleşmiş gibi odamdaki raflara yönelirler, öte beriyi karıştırırlar. ben de pek bi severim bu töreni, varsa işte bıkbık hikayesini anlatırım o ıvır zıvırın. bazen gülerler, o an güzeldir işte. hikayesiz şeyler, bi anda birikivermiş "toplu alım" istifleri, bana çok sevimsiz geliyor. ne bileyim, gittiğim şehirdeki bi bardan karton bardak altlığı alsam en azından diğerlerinin yanına koyarım, bi anlamı olur. van gogh müzesi'nden torbalarlarlarla çıkan ve aynı desende onlarca ürünü kendine alan (hediye de diil) turistler vardı mesela. aklım almıyor. mini bi v.g tapınağı inşa ediyolar heralde evin içinde.

iyi hoş tabii de bu moleküler hal temizlenmesi de toplaması da ayrı bi dert olan bi hal. yığılıyor, dağılıyor, ufalanıyor, kayboluyor, bi karmaşa bi hezeyan. derin nefes alıp giriştiğimde her şey yerli yerine dönüyor, bi sonraki tura kadar. ben uyurken sahiden etrafta "kordonlarlan mordonlarlan" geziyolar galiba.
bu el koyma vesileyle, azıcık gururla, derli toplumsu bir masa sergisi. "ıvır zıvırlar nerde?" derseniz, halının altına sakladım. şaka şaka, kadraja itinayla sokmadığım raflardalar tabii ki akıllım!






 
 
sırasıyla: (1)kahveli süt ve çılgın köpükler, (2) kahveli süt ve mor menekşe,  (3) kahveli süt ve süpersonik şamdan, (4) şifoniyerimde beslediğim grejuvalar, (5) ağaçkakandan bozma sinekkuşu kolyesi, (6) absinth havalı anasonlu şeker 

ay bu fotoğrafların da ebatları pek bi alakasız, sinir bozucu. neyse.
son zamanların en güzel avı, kolye ucu oldu. ortaköy'de takı tezgahı bile olmayan bi yerde (var öyle bi tezgah), karşıma çıktı. tavus kuşu formundaki sürmeden sonra, ikinci ganimet. diğeri de şu yemyeşil bahar zamanında arayıp durduğum ve nihayet yeni budanmış dalların yığıldığı bi bahçeden bulduğum kuru dal. bir ganimet olarak kuru dal, evet.

yaşlanınca da artık yoğurt kutusu, çözülmüş bulmaca eki filan, elime ne geçerse.

5 yorum:

Elsa dedi ki...

senin böyle odanın fotograflarını koymanı özlemiştim

mermaid dedi ki...

:) kahveli sütle fotoğraf çektirmek istiyorum.

deryik dedi ki...

elsa: senden de bekliyorum boool boool :)

mermaid: kahveli süt, evimin tacı.

kumru dedi ki...

elsa burada deryik burada ben de gelirim ben de ben de

"yaşlanınca da artık yoğurt kutusu, çözülmüş bulmaca eki filan, elime ne geçerse." bayıldım bu lafa :)

deryik dedi ki...

gel gel:) ya biz de kumru okuyalım, mevsimi gelmiştir vişnenin :)

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker