20 Mart 2015 Cuma

pst

kardeşim yanımda. bu o kadar harika bi cümle ki kendi kendime tekrar ediyorum. misafir tabii; ama olsun. yanımda. hem de öyle 3-5 gün değil, 2 hafta. olabileceğinin en iyilerinden.

sonra, arkadaşlar, tanıdıklar taşınıyor şehre. 2015 sahiden bereketli çıktı bu konuda. aralık ayı geldiğinde şikayet edersem "e dileklerin oldu ya kadın!" diyebilir, hakkıdır. londra kendini sevdirmekten mayışmış bir kedi gibi güzel geliyor gözüme bu ara.

iş delice yoğun. herkesin öyle. benim bi anda yoğunlaştığı için fenalıklar basıyor. başka iş bulamalıyım, bari en azından emeğimin hakkını almalıyım ama iş aramaya yeniden başlamak yerine 9 saat dans edip açık yaralarla bi tur da tuzda filan dans edebilirim. sonra keçiye yalatırız tuzları, acıdan gülerek deliririm filan. yeter ki iş aramayayım. öyle bi hal. fobi. nefret. gerçi, iş buldum aslında (o beni buldu). şu blogun bildiği ben, tabii ki hop diye atlardım. atlarım. bir sonrakine, kolaydan. yıldızlar denk getirmiş, tesadüfler işaret etmiş ve daha niceleri. inanır ve inandırırım. hem mesela maaşı da iyi, %30 filan daha iyi üstelik. ama işte, içime sinmiyor. veya her zamanki gibi: rahatımı bozamıyorum. kendime tam hak vereceğim, bi bakmışım kendimi yiyorum.

manolyalar tomurcuklarını tuttu, bekliyor. güneş açsa azıcık. bahar sadece sabah 6da delice öten kuşlara geldi.

bu da demin blogu hatırlayıp, son post tarihine bakıp şaşırmamın postu olsun.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker