4 Kasım 2015 Çarşamba

ip

agacli bi kolyem vardi, annem ona kurdeleler baglamisti minik minik; gercek bi hidirellez agaci. secim totemimdi benim. pazar gunu turkiye oy verirken markete gittim geldim. eve geldigimde ilk sandiklar aciliyodu. neyse, bi baktim, boynumda ip var ama agac yok. kolyenin ucu o 15 dakikada dusmus, gitmis. sonra sonuclar basladi.

sonra, bi baktim ki kolyenin ipini parmagima defalarca dolayip yuzuk yapmisim. dusunmeden. ertesi gun de oyle gitti. ofiste yuzukle duramiyorum, bi baktim ki bilezik yapmisim. neyse, pazardan beri ellerimde o ip. kolyeden de yakin. bi an biraksam dusecek, tutuyorum. kendime "kalan saglar bizimdir" diyorum galiba. ipler bilir. dinliyorum. bozgun hissi icimde, yalan degil. nedenler nasillar, isyanlar, amalar, guvensizlikler, bi kenara. gerci, disardan gelen "BOZGUNA UGRADINIZ"lara da kulak tikadim. yoo, ugramadik. en kotu bozgunumuz bu olsun cicegim ya. bizim hedeflerimize, hayallerimize bizle inanmissiniz demek ki size de az gelmis.

her sey bi yana, sevincten sarhosluk, saldirganligi icerdigi surece kendine guvensizdir bence. bak biz 7 haziran gorduk; sevinirken deli gibi kendimize seviniyorduk, "nasi koyduk ama" degildi dert. o yuzden, bu skorlamalara tek bir sey diyebiliyorum anca: "velev ki tek basima kaldim ve herkes sizden, bu yine de sizi hakli yapmayacak". insan bi hafifliyor, yalan degil.

ip elimde, ben unutsam da o beni birakmiyor. inat ipi degil, azim ipi. rahat bir hayati olmus her insan gibi, isaretler arayip itinayla buluyorum. o kolye ucunu delice seviyodum, o ayri.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker